14
Şubat 2016
- Amaneh (Emine)
- Kaç yaşındasın?
- Madi’den ufağım
- Madi kim?
- Abim. Topaldır. Hep hastadır o. İşte oradaki. Bugün onu hastaneye, doktora götürüyoruz.
- Baban ne iş yapar?
- Kaçakçı. Katıra yüklediğimiz mallarla Irak’a gider. Götürdüklerini satıp yeni mallarla döner.
- Annen var mı?
- Hayır. Kız kardeşimi doğururken öldü. Rojin bize annelik yapar.
- Rojin kim?
- Kız kardeşim, ablam yani.
- Rojin burada mı?
- Yok. Evde küçük kız kardeşime bakıyor. Oradaki Ayoub(Eyüp), abim.
- Kaç kardeşsiniz?
- Üç kız, iki erkek.
- Sen ne iş yapıyorsun?
- Paketleri kırılmasın diye gazeteyle kaplıyoruz. Ben, Ayoub(Eyüp) ve köyün diğer çocukları. Hemen her zaman geliriz buraya.
- Köyün nerede?
Buradan uzakta. Irak sınırında.
- Kaç yaşındasın?
- Madi’den ufağım
- Madi kim?
- Abim. Topaldır. Hep hastadır o. İşte oradaki. Bugün onu hastaneye, doktora götürüyoruz.
- Baban ne iş yapar?
- Kaçakçı. Katıra yüklediğimiz mallarla Irak’a gider. Götürdüklerini satıp yeni mallarla döner.
- Annen var mı?
- Hayır. Kız kardeşimi doğururken öldü. Rojin bize annelik yapar.
- Rojin kim?
- Kız kardeşim, ablam yani.
- Rojin burada mı?
- Yok. Evde küçük kız kardeşime bakıyor. Oradaki Ayoub(Eyüp), abim.
- Kaç kardeşsiniz?
- Üç kız, iki erkek.
- Sen ne iş yapıyorsun?
- Paketleri kırılmasın diye gazeteyle kaplıyoruz. Ben, Ayoub(Eyüp) ve köyün diğer çocukları. Hemen her zaman geliriz buraya.
- Köyün nerede?
Buradan uzakta. Irak sınırında.
SINIRDA
Bahman
Gobadi’nin 2000 yapımı ilk filmi Sarhoş Atlar Zamanı (Dema Hespên Serxweş)
bu diyalogla başlar. Emine ile görünmeyen adam arasındaki konuşma
karanlık ekranda akan jenerik boyu sürer. Bu kısa diyalog bile Kürtlerin ve
Kürt coğrafyasında çocuk olmanın tüm özelliklerini, (adeta yazgısını)
yansıtıyor. Savaş, yaşadığı toprakların bölünmüşlüğü, sınırlar, kaçakçılık,
uzakta olma hali, kendi ülkesinde mülteci olan insanlar, çocukluğunu
yaşayamayan, büyüklerinin yazgısına ortak olan çocuklar…
Film,
İran-Irak sınırında hayatlarını ortaya koyarak kaçakçılık yapan, yaşam
mücadelesi veren çocuk yaştaki Kürtleri anlatır. Mekân İran yakınlarındaki
Gobadi’nin de köyü olan Kürt köyü Bane’dir. Anlatılanlar ve kişiler gerçek
hayattan alınmıştır. İran, Irak, Türkiye sınırında yaşayan Kürt bir ailenin
dramına tanıklık ederiz film boyunca.
Anne ve
babasının ölümünden sonra Ayoub, engelli ağabeyi Madi’nin tedavisi için katır
sırtında İran’a yük taşımaya başlar, Gobadi’nin her filminde gördüğümüz
coğrafyanın zorlu koşullarında, karda kışta yük taşımak, hamallık gibi çeşitli
işler yapar. Kardeşi, Madi ile ilgilenmektedir.
Köyleri sınır
üzerindedir ve birçok kaçakçı köylü mayın patlamasında ölmüştür. Babaları da
kaçaktadır ve onun için endişeleniyorlardır. Birçok köylüyle birlikte
babalarının da ölüsü döner sınır ötesinden. Onu bir daha hiç göremeyeceklerdir.
Ayoub onun yerini alacaktır. O yaşta okulunu, derslerini bırakmak zorunda
kalır. Amcasının da sekiz çocuğu vardır ve onlara bakacak durumda değildir.
Madi’nin durumu da kötüye gidiyordur. Doktor, bir ay içinde ameliyat olmazsa
öleceğini söyler. Ameliyat olsa bile yedi, sekiz ay yaşayabilecektir.
Hastalığının tedavisi yoktur.
Emine ders
çalışıyor, okulda en yüksek notu alıyor, Ayoub da evin tüm ihtiyaçlarını
karşılıyordur. Her yan kar altındadır o koşullarda ağaç kesip yaptığı odunları
sırtında taşır, sobayı yakar, Emine’nin dersleriyle ilgilenir. Madi’nin
ameliyatı için gerekli parayı bulması da gerekiyordur. Bunun için kaçakçı
Yasin’i görmeye gider. Yasin ona iş ayarlayabilecektir fakat bölgede katırın
yoksa iş yok demektir. Katırlara mal yükleyip kaçakçılık için Irak’a gönderiyorlardır.
Amcası Yasin’den Ayoub’a da iş ayarlaması için ricacı olur. Katırlara mal
yükleyecek gerektiğinde kaçağa gidecektir.
SARHOŞ
ATLAR DONAN İNSANLAR
Ayoub orada
soğuktan donmamaları için katırlara viski içirdiklerini görür fakat insanlar
soğuktan çalışamaz durumdadır. Yük taşımacılığında para yoktur, Ayoub daha
fazla para kazanmak için amcasının katırıyla kaçakçılığa başlar.
Amcasının
isteği üzerine ve Madi’nin tedavisi karşılığında kardeşi Rojin kendinden yaşça
büyük bir Iraklı ile evlendirilecektir, söz kesilir.
Ayoub: Onlar burada ne yapıyor?
Amca: Hayırlı bir iş için geldiler, Rojin’i istiyorlar.
Ayoub: Bana niye söylemedin?
Amca: Ben senin amcanım, ben varken sana laf düşmez.
Ayoub: Ben Rojin’in abisiyim
Amca: Ben burada olduğum sürece sana laf düşmez dedim. Kes sesini!
Ayoub: O benim kız kardeşim. Bana bir şey söylemedin. Evden gidecekler.
Amca: (Ayoub’a tokat atarak) Yürü git be, ben buradayken senin söz hakkın yok.
Rojin de Madi için kabul etmiştir küçük gelin olmayı. Evlenirse belki Madi’yi Irak’ta ameliyat ettirirler diye düşünür. Madi’nin tedavisi de bir yandan devam ediyordur.
Amca: Hayırlı bir iş için geldiler, Rojin’i istiyorlar.
Ayoub: Bana niye söylemedin?
Amca: Ben senin amcanım, ben varken sana laf düşmez.
Ayoub: Ben Rojin’in abisiyim
Amca: Ben burada olduğum sürece sana laf düşmez dedim. Kes sesini!
Ayoub: O benim kız kardeşim. Bana bir şey söylemedin. Evden gidecekler.
Amca: (Ayoub’a tokat atarak) Yürü git be, ben buradayken senin söz hakkın yok.
Rojin de Madi için kabul etmiştir küçük gelin olmayı. Evlenirse belki Madi’yi Irak’ta ameliyat ettirirler diye düşünür. Madi’nin tedavisi de bir yandan devam ediyordur.
Rojin bir at
sırtında bütün köylülerin bakışları arasında damat tarafının beklediği alana
götürülür. Rojin daha sonra attan inerek Madi’yle birlikte karşı tarafa gider.
Damadın annesi Madi’yi istemediğini söyler, geri gönderilmesini ister. Başlık
parası yerine bir katır vermeyi teklif ederek Madi’nin geri götürülmesini
ister. Ayoub ve amcası ellerinde bir katır, kucaklarında Madi geri dönerler.
Ayoub katırı
Irak’ta satıp Madi’yi ameliyat ettirmek ister. Hava çok soğuktur. Katırlara
viski içirilir ve yola çıkılır. Yolda pusu vardır, baskın yerler. Donmasınlar
diye çok alkol verilen katırlar yürüyemeyecek kadar sarhoştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder