24 Mart 2020 Salı

ERCAN KESAL


 HEKİM, YAZAR, OYUNCU, SENARİST... 30 Ekim 2016

Hekim, yazar, sinema oyuncusu, senarist, tıp doktoru. Önce hekim olarak tanıdık Ercan Kesal’ı. Sonra iyi filmlerin oyuncusu, senaristi ve yazar olarak çıktı karşımıza. Uzak filmiyle başlayan sinema serüvenine kısa sürede oyuncu olarak yer aldığı kısalı uzunlu 16 film, çekilmiş 3 senaryo ekledi.
Vavien’in Süleyman’ı, Üç Maymun’un Servet’i, Albatrosun Yolculuğu’nun Maruf Şükrü’sü, Bir Zamanlar Anadolu’danın Muhtar’ı, Yozgat Blues’un Yavuz’u, Hükümet Kadın’ın Aziz’i, Küf’ün Basri’si, Ben O Değilim’in Nihat’ı, Sen Aydınlatırsın Geceyi filminin İrfan’ı, Bulantı’nın Doktor’u, bütün bunların toplamında sinemanın Ercan Kesal’ı başarılı oyunculuğunun ve senaryo yazarlığının karşılığını da ödül olarak alır.
Üç Maymun filmine katkısıyla 2009 yılında 2. Yeşilçam Ödülleri’nde En İyi Senaryo, 14. Sadri Alışık Ödüllerinde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödüllerini alır. 2012 yılında Bir Zamanlar Anadolu’da filmiyle hem En İyi Senaryo hem de En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödüllerini alır. 2013 yılında Yozgat Blues filmiyle 20. Adana Altın Koza Film Şenliği’nde ve 32. İstanbul Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu seçilir. Yine 2013 yılında Küf filmindeki başarılı oyunculuğuyla 13. Frankfurt Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü alır.
Ercan Kesal 1959 yılında Avanos’ta (Nevşehir) doğar. ilk ve orta öğrenimini Avanos’ta, lise öğrenimini Nevşehir’de tamamlar. 1984 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olan Ercan Kesal 1984-90 yılları arasında Ankara’nın kasaba ve köylerinde hekimlik yapar.
1990 yılında geldiği İstanbul’da özel sağlık sektöründe yer alarak; poliklinik ve tıp merkezleri kurar. Halen, 1997 yılında kurduğu Özel Okmeydanı Hastanesinin yönetim kurulu başkanlığını sürdürmektedir. 2004-2006 yıllarında İTİCÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Uygulamalı Psikoloji dalında Master Eğitimini bitiren Kesal Yeditepe Üniversitesi Sosyal Antropoloji Doktora eğitimini sürdürüyor.
İlk şiir ve yazıları, tıp fakültesi öğrencisi iken, İzmir’de çıkan “Dönem” dergisinde yayımlandı. Mecburi hizmet yıllarında “Son Reçete” dergisinde söyleşiler yaptı, yazılar yazdı. “Era Yayınları”nın kurucularından oldu. “Şizofrengi”de yazdı. Radikal ve Birgün gazetelerinde her pazar düzenli olarak güncel hikâyeler ve denemeler yayımladı. “Peri Gazozu” isimli kitabı İletişim Yayınlarından 2013 Temmuz ayında, “Evvel Zaman” isimli kitabı ise 2014 mayıs ayında Ihtaki Yayınları tarafından yayımlandı. İletişim Yayınları’ndan 2015 yılında “Nasipse Adayız” isimli novellası, geçtiğimiz aylarda da Cin Aynası adlı kitabı yayınlandı. Sinema ve tiyatro oyuncusu Nazan Kesal’la evli. Kesal çiftinin Poyraz adını verdikleri bir çocukları var.

ÜRETKENLİĞİ SÜRÜYOR

Kısa sürede sinemanın sevilen isimlerinden/yüzlerinden olan Ercan Kesal, üretkenliğini gazete yazıları ve kitaplarıyla sürdürüyor.Ercan Kesal’ın ilk Kitabı Peri Gazozu. Kitabın arka kapağında şunlar yazılı:
“Vicdanımız kuruyor. Babalarını erken kaybetmiş yetim çocukların masum başlarını koyacakları göğüsler çoktan çöktü, farkında mısınız? Göğüs çöktükçe zulüm tepemizde kalıyor. Kavisli ve dolaşık geçmişimizse, bozuk düzenimizin telleri olmuş. Duyduğunuz sesler bu yüzden içli ve bu kadar derinden geliyor.
Şimdi bir türlü sığamayıp, delice bir kavgaya tutuştuğumuz, adına Anadolu denen şu kadim topraklarda, binlerce yıl önce hüküm sürmüş, bir Hitit kralının oğullarına bıraktığı vasiyete bakın isterseniz: ‘Öldüğümde beni, usulünce yıkayın, göğsünüze yaslayın ve toprağa bırakın.’ Bu kadar.” Hayatın en yalın ve en efsunlu meseleleri, ölüm ve yaşam, anne baba-çocuk arasındaki zor muhabbet, büyümek ve yaşlanmak üzerine... Vefalı bir oğulun gözüyle. Bilhassa ölümün, ölümle baş etmenin olağanüstülüğü ve olağanlığı üzerine...
“Alışmaya” direnen bir hekimin gözüyle.
Taşranın sıcak kucağı ve serin kasveti üzerine... Orayı hem içinden hem dışından bilen bir evladının gözüyle. Türkiye’nin ipin ucundaki yakın tarihinin gölgesi... Kalbi avucunda birinin gözüyle. Ercan Kesal’dan, aynanın kenarındaki fotoğraflar misali hayat parçaları, sohbet makamında insan hikâyeleri.
Doktor Ercan Kesal’ın herkese yardımcı olduğunu, olmaya çalıştığını bilen bilir. Sadece hastanede, hekimlikte değil birçok konuda yardımsever olduğu bilinir. İkinci kitabı Evvel Zaman’ın sunuş yazısında da şöyle yazmıştı Ercan Kesal: “Sinema, gerçekliği zaman boyutunda sabitlemiştir ve sinemayla birlikte insan, ilk kez zamanı durdurma, yeniden yaratma ve isterse ona geri dönme olanağına kavuşmuştur. Zamanın gerçekliğini bir film şeridi üzerinde dondurabilen sinemanın gücünün kaynağı, ‘zamanı, bizi her gün hatta her saat saran gerçekliğin maddesine çözülmez ve hakiki bağlarla bağlamasıdır’ (Tarkovski). İnsanın vicdanı da zamana bağlıdır ve yalnız onunla var olur. Bellek ise vicdan demektir ve unutmak vicdansızlık... Sinema unutmayı reddeden bir sanattır ve bu yüzden çok kıymetlidir.
“Elinizdeki kitap, bir film güncesidir. Bir Zamanlar Anadolu’da filminin hikâyesini konuşmaya başladığımız günden setin sona erdiği güne kadar tüm yaşadıklarımı, gözlemlerimi ve duygularımı yazdığım notlardan oluşmaktadır. Filmin senaristlerinden biri olarak, bir film senaryosunun nasıl başlayıp değişerek evrildiğini ve yönetmen için nasıl bir kılavuz haline dönüştüğünü de göstermeye çalıştığım özgün bir yol hikâyesidir.”
“Doktor, senarist, oyuncu ve yazar Ercan Kesal, Evvel Zaman’da, yaratıcılığın kökenlerine doğru uzanan çetrefil bir yolculuğa çıkarıyor bizi. Bütün içsel ve dışsal etkileriyle yaşanmış bir olaydan bir sanat eserine doğru uzanan esrarlı bir yolculuğa… (Ahmet Öz)
Üçüncü kitabı Nasipse Adayız’ın ardından Cin Aynası da İletişim Yayınlarından geçtiğimiz aylarda yayınlandı.
“Kimsenin birbirine acımadığı, herkesin kolayca birinden nefret ettiği, birinin ötekine yardım etmeyi aklından dahi geçirmediği soğuk ve ümitsiz bir dünyada yaşıyoruz. Yalnızlıktan korktuğumuz ama sürekli yalnız kalmaya çalıştığımız, yalnızlığımızın yetmediği ve bitmediği bir çağdayız.” diyen Ercan Kesal sinemada da, yazın alanında da üretkenliğini sürdürüyor; biz de onu merakla ve sevgiyle takip etmeyi sürdürüyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder