21
Aralık 2014
Gösterime
girdiği günlerde 12 Eylül filmlerini gündeme taşıyan, 12 Eylül’ün yeniden
konuşulmasına ‘vesile olan’ filmlerden biriydi Çağan Irmak’ın yönettiği Babam
ve Oğlum. Fakat ‘içinde geçen’ 12 Eylül’den çok “ağlatan film” olmasıyla
gündeme geldi, seyirci çekip gişe yaptı. Filmin doğrudan 12 Eylül’le ilişkisi
jenerikle başlayıp jenerikle bitiyordu. Sonrasında film boyunca 12 Eylül’ün
Sadık’ın hayatına etkilerini bir Yeşilçam melodramı anlatımıyla izliyoruz.
Yönetmen
Çağan Irmak söyleşilerinde filme ilişkin bir 12 Eylül vurgusu yapsa da kuşak
çatışmasından, baba-oğul arasındaki çatışmadan bir melodram yaratmıştı.
Çağan Irmak, Çemberimde Gül Oya dizisinin 12 Eylül günü bittiğini, devamının ise Babam ve Oğlum olduğunu söyler.
Çağan Irmak, Çemberimde Gül Oya dizisinin 12 Eylül günü bittiğini, devamının ise Babam ve Oğlum olduğunu söyler.
Çemberimde
Gül Oya dönem dizileri furyasını başlatan diziydi. 12 Eylül 1980 öncesi
Türkiye’sindeki yaşamdan kesitler aktarıyordu. İlk gösterimi Mayıs 2004’te, 40.
son bölümü de 18 Mart 2005’te yayınlamıştı.
Çağan
Irmak’ın yönettiği dizi dönemin politik ortamını bir aşk öyküsü etrafında
anlatır. Kimi eleştirmenlerce ağlatan dizi olarak tanımlanır. ‘Esas kız’
Yurdanur’un hikâyesi 1970’lerde öğrenci olaylarıyla başlar. Sağ ve sol fraksiyonlara
uzak bir arkadaş çevresinden gelen Yurdanur, olaylar sırasında bir kaza
kurşunuyla en yakın arkadaşını kaybeder. Çıkan büyük kargaşada uzanan tek
yardım eli Mehmet Eroğlu’nundur. Mehmet örgüt üyesi solcu bir gençtir ve bu
genç adam ilerleyen bölümlerde Yurdanur’un eşi ve Feriha’nın babası olacaktır.
Bu iki genç
dönemin siyasi olayları fonunda karşı konulmaz bir aşkla birbirlerine âşık
olurlar. Ancak, Yurdanur’un siyasal yelpazenin sağında olan babası Dinçer Bey
ve annesi Sema karşılarına çıkan bir engel olacaktır.
2005-2006
sezonunda ekrana gelen bir başka dönem dizisi Kırık Kanatlar, Kurtuluş Savaşı
yıllarını ve Cumhuriyet’in kuruluşunu bin Ege kasabasında yaşananlar üzerinden
anlatır. Dizinin yaratıcısı önemli-farklı ve ilgiyle izlenen dizilerin de
yaratıcısı, proje tasarımcısı olan Tomris Giritlioğlu, yönetmen (başlangıçta)
Faruk Teber’di. Sinemada da dönem öyküleri anlatan Tomris Giritlioğlu,
sonrasında Hatırla Sevgili, Bu Kalp Seni Unutur Mu? gibi önemli dönem
dizilerinin de yaratıcısı, yapımcısı olur.
Emrindeki bir
askerin nişanlısına âşık olan Yüzbaşı Cemal’in, savaş sonrası yaraları sarmaya
çalışırken gönlünün yarasının hâlâ açık olduğu gerçeği ile yüzleşmesinin
hikâyesi anlatılır Kırık Kanatlar’da. Dizi reytinglerinin düşük olduğu
gerekçesiyle 36. bölüm sonunda yayından kaldırılır.
HATIRLA
SEVGİLİ
Hatırla
Sevgili’nin 1950’lerden 80’lere uzanan öyküsü siyasî görüşlerinin farklılıkları
sebebiyle araları açılmış iki eski dost olan Rıza ve Şevket’in çocuklarının
birbirlerine âşık olmasını, dönemin siyasî gelişmelerinin bu karşılıksız aşka
etkisini anlatır.
Beren Saat’in de yıldızlaştığı dizinin ilk sezonunda bu aşkla birlikte, 27
Mayıs Darbesi öncesi, Adnan Menderes’in uçak kazası, 27 Mayıs Darbesi, Adnan
Menderes’in idam edilişi ve 27 Mayıs Darbesi sonrası günleri aktarılır.
İlerleyen bölümlerde 1960’ların sonları, 1970’lerin başlarındaki sol öğrenci
grupları çevresinde yaşanan siyasî gelişmelere, 12 Mart Darbesi’ne yer verilir.
,Büyükada’da
birlikte büyüyen ve çocukluk dönemlerinde arkadaş olan Şevket Gürsoy ve Rıza
Ünsal zaman içinde farklı politik görüşler edinmişler, Şevket CHP taraftarı bir
savcı olurken Rıza Demokrat Partili bir milletvekili olmuş, bu da aralarında
zamanla belirli bir husumetin doğmasına yol açmıştır.
Dizi
Şevket’in oğlu Ahmet Gürsoy ve Rıza’nın kızı Yasemin Ünsal’ın birbirlerine âşık
olup bir ilişkiye başlamalarını ve aileleri ile dönemin siyasî gerilimine karşı
mücadelelerini aktarırken, dönemin siyasî olaylarını da ele alır.
İkisi de
solcu olan Yasemin’in erkek kuzeni Deniz ile Ahmet’in kız kardeşi Defne’nin;
Yasemin’in kız kardeşi Işık’la sağ görüşlü Yaşar’ın birlikteliği ve ardından
çocukluk arkadaşı Harun ile evlenmeye karar vermesi gibi ilişkiler üzerinden
1960’ların sonu ve 1970’lerin başında gelişen öğrenci hareketleri, diğer siyasî
olaylar konu edilir. Ayrıca 12 Eylül Darbesini ve darbenin oluşum sürecini de
anlatan dizi 68. bölümde Erdal Eren’in idam edilişi ve tüm karakterlerin
Büyükada’da toplanmasıyla sona erer.
BU KALP SENİ
UNUTUR MU?
Hatırla
Sevgili’nin ardından çekilen ve 12 Eylül Darbesi’nden 2003 yılına kadar olan
dönemi kapsaması planlanan dizi iyi olmasına, belli kesimlerce ilgiyle
izlenmesine karşın reyting oranlarının düşüklüğü gerekçesiyle 17. bölümde
yayından kaldırılır. “Bu Kalp Seni Unutur mu?” adlı dizinin de yaratıcısı yine
Tomris Giritlioğlu’ydu.
Jenerik
boyunca 1980 darbesinden 2000’lere kadar olan gerçek görüntüler gösterilir.
Dizi projelendirilirken 12 Eylül Darbesi’nin bir hafta sonrasından başlaması,
2002 yılında AKP’nin iktidar oluşu ile bitmesi planlansa da yapımcıyla kanal
arasında yaşanan sorunlar, ekonomik sıkıntılar ve “düşük reyting” gibi
gerekçelerle yayından kaldırılır. Dizi bir dönemi aktarma açısından oldukça
başarılıdır. Yer alan işkence sahneleri tarafından RTÜK’ten uyarı alır, Genelkurmay
Başkanlığı tarafından eleştirilir.
Genelkurmay
Genel Sekreteri açıklamasında “TSK’ya uzun yıllar hizmet eden, bazıları terör
örgütü tarafından şehit edilmiş personele karşı yanlı, tek taraflı ve akıl dışı
iddialar gündeme gelmektedir” der. 12 Eylül dönemi ve Diyarbakır Cezaevi’nde
yaşananlar, olduğu gibi, gerçekçi biçimde aktarılır.
ÖYLE BİR
GEÇER ZAMAN Kİ
2007 yapımı
dönem dizisi Kelebek Çıkmazı da reyting kurbanı olur. Yönetmenliğini Mustafa
Altıoklar’ın yaptığı dizi, 3 kız kardeş ve fabrika işçisi annelerinin 70’lerde
geçen hikâyesini anlatır.
Yönetmenliğini
Zeynep Günay’ın üstlendiği ve senaryosunu Coşkun Irmak’ın yazdığı 2010 yapımı
Öyle Bir Geçer Zaman ki adlı dizi ise 60’larda geçen bir aile dramını aktarır.
Dizi, aşk, intikam, ayrılıklar, gözyaşı, yasak aşk üzerinden yakalar
izleyiciyi. Dönemin müzikleri ve olaylarıyla örülü dizi melodramatik öyküsüyle
ağlatan dizi olarak da izleyici toplar.
Çok genç bir kuşak bu dizilerin etkisiyle 60’lı, 70’li yılları, (bir televizyon dizisi formatında, yetersiz, sınırlı olsa da) kurgu dünyasının sınırları içinde yaşanmışlıkları gördü, 68’liler hakkında, Deniz’ler, Mahir’ler ve yol arkadaşlarıyla ilgili bilgi edindi, 12 Mart, 12 Eylül gerçekliğini gördü.
Çok genç bir kuşak bu dizilerin etkisiyle 60’lı, 70’li yılları, (bir televizyon dizisi formatında, yetersiz, sınırlı olsa da) kurgu dünyasının sınırları içinde yaşanmışlıkları gördü, 68’liler hakkında, Deniz’ler, Mahir’ler ve yol arkadaşlarıyla ilgili bilgi edindi, 12 Mart, 12 Eylül gerçekliğini gördü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder