21 Mart 2020 Cumartesi

KULA KULLUK EDENE YAZIKLAR OLSUN


15 Haziran 2014
Önceki yazılarda ayrıntılı söz etmiştik; Lütfi Ö. Akad, Yılmaz Güney’le birlikte çalıştığı Hudutların Kanunu filminde Anadolu’nun güneydoğu yöresini ve kaçakçılık konusunu ele alır. Arkasından kan davası temasını işleyen Ana’yı ve düşman aşiret çatışması içinde gelişen bir aşk öyküsünü anlatan Kızılırmak-Karakoyun’u çeker. Bu üç film Anadolu Üçlemesi, Vesikalı Yârim, Kader Böyle İstedi ve Seninle Ölmek filmleri de Kent Üçlemesi olarak adlandırılır. Göç Üçlemesi de Gelin, Düğün,
Diyet filmlerinden oluşur.
Kadir Kesemen’in yapımcısı olduğu Kızılırmak-Karakoyun filminin müziğini yapan Orhan Gencebay’dır. Filmdeki şarkıları Sevim Şengül’le birlikte seslendirirler. Lütfi Akad’ın aynı yıl yönettiği Ana filminin müzik ekibinde de vardır Gencebay.
1971 yılıdır, Kadir Kesemen kendi adına Saltuk filmi kurmuştur ve Lütfi Akad’ı görüşmeye çağırır. Kesemen’in yeni yazıhanesi Yeşilçam Sokağı’ndadır. Akad ofise girdiğinde biri daha vardır içeride. Kesemen’in “Orhan Bey’i tanıyorsun” cümlesini “Evet, bana güzel müzikler yaptı” diye yanıtlar. Kadir Kesemen sözü uzatmaz; “Lütfi Bey bana Orhan Bey’le bir film yapmanızı istiyorum” der. Lütfi Akad ustanın şaşkınlığına aldırmadan Orhan Gencebay’ın şarkıcılığının başlangıcında olduğunu, çok tutulduğunu, bu nedenle filmin bu yükselişe ters düşmemesi tam aksi desteklemesi gerektiğini de ekler sözlerine. Lütfi Akad,  filme nasıl bir senaryo bulacağını düşünürken Kader Böyle İstedi filminin konusunu farklı bir ortama uyarlayarak çözer sorunu.
 Filmin adı Bir Teselli Ver olur. Daha önce bazı filmlere müzik yapan, bazılarında şarkıları seslendiren Orhan Gencebay’ın oyuncu olarak yer aldığı ilk filmdir bu. Usta olarak çalıştığı fabrikanın sahibinin kızıyla iyi ilişkiler kuran, müziğe tutkun bir gencin öyküsü anlatılır. Bir Teselli Ver ile Gencebay’ın ilk filmini çeken Lütfi Akad, “Göç dalgası ile genç bir kuşak yükseliyor, bunlar da kendi müziklerini arıyorlar. İşte Orhan Gencebay’la çalışırken dinleme fırsatı bulduğum bu müzik o gençlerin aradıklarıyla birebir uyuşan bir müzik oluyor.” der Işıkla Karanlık Arasında adıyla yayınlanan anılarında.
1950’lerde başlayan kente göç hız kesmeden 70’li yıllara kadar sürmüştür. Göçle oluşan gecekondulaşmayla yeni mahalleler, yerleşim birimleri, kent içi köyler yeni oluşumları, toplumsal dönüşümleri de beraberinde getirir. Kentin merkezi, oluşan yeni gecekondu mahalleleriyle çevreye doğru yayılır yıllar içinde. Arabesk, Orhan Gencebay’ın müziği ve varoş-gecekondu ilişkisi başka bir araştırmanın, yazının konusu olabilir. Sanatçının siyasi duruşu ve iktidarlar-muktedirler karşısındaki tutumları da…
70’li yıllarda Orhan Gencebay’ın şarkıcı olarak ünü de dinleyeni de buna bağlı olarak filmleri de artar. Şarkılarının adından, sözlerinden yola çıkarak filmler yapılır arka arkaya.
ORHAN GENCEBAY VE ŞERİF GÖREN
70’ler toplumsal muhalefetin de yükseldiği yıllardır. Yılmaz Güney’in yolunu açtığı yeni sinemaya da yansır bu toplumsal hareketlilik ve dönüşümler. Yavuz Özkan ve Yılmaz Güney’le birlikte çalışan, Erden Kıral, Zeki Ökten, Şerif Gören, Ali Özgentürk gibi yönetmenler 1970-1983 yılları arasında toplumcu gerçekçi filmler yaparlar.
Yılmaz Güney’in asistanlığını yaparken Endişe filmini tamamlayarak yönetmenliğe başlayan Şerif Gören, Endişe’yle yine bir Yılmaz Güney filmi olan Yol arasında (1974-1981) Köprü, Darbe, Deprem, Taksi Şoförü, Nehir, İstasyon, Derviş Bey, Gelincik, Evlidir Ne Yapsa Yeridir, Derdim Dünyadan Büyük, Almanya Acı Vatan, Aşk ve Nefret, Aşkı Ben Mi Yarattım, Kır Gönlünün Zincirini, Feryada Gücüm Yok, Herhangi Bir Kadın filmlerini çeker.
Adı geçen filmlerin dördü Şerif Gören ve Orhan Gencebay güç birliğiyle isimlerini Gencebay’ın şarkı adlarından/sözlerinden alan filmlerdir. Toplumsal sorunları ele alan, içinden arabesk geçen ticari Yeşilçam melodramları, gişe filmleridir.
DERDİM DÜNYADAN BÜYÜK
Kalabalıklaşan kentte oluşan konut sorununu çözmek için yükselmeye başlayan apartmanlar aynı zamanda ‘iyi ve yüksek’ hayat tarzını simgeliyor, sınıf atlamanın basamaklarından sayılıyordu. Gecekondu mahallelerinin dibinde yükselen apartmanlar, çarpık kentleşme kadar sınıf farklılıklarını da gösterir.
Derdim Dünyadan Büyük filmine de yansır bu görüntüler. Orhan, en yakın arkadaşı Apo’nun kız kardeşi İpek’e olan gizli sevdasını içten içe yaşarken Apo’nun hapse düşerek kız kardeşini Orhan’a emanet etmesiyle aşkına ‘ağabeylik yaparak, sahip çıkmak’ zorunda kalır. İpek’i, ülkenin en zenginlerinden Rahmi Kabancı’nın oğlu Engin’in otomobiline binerken gören Orhan ‘çöker’. İpek’in derdi aşk değil, yoksulluktur; Engin’i çıkış noktası olarak, kurtuluş olarak görür. Gecekondululara evlerin yıkımı ile ilgili birer tebligat ulaşır. Yıkım kararının ardında Rahmi Kabancı vardır.
Filmin, örgütlü bir toplum karşısında hiçbir gücün duramayacağını gösteren görkemli bir finali vardır. Orhan, gecekondu yıkımına en önde karşı durur ve iş makinesinin önüne oturur. Bütün mahalleli de Orhan’a destek vererek arkasında durur, yıkımcılara karşı etten duvar oluşturur.  
AŞKI BEN Mİ YARATTIM
Orhan kan davası nedeniyle elinde tahta bavulu ve sazıyla İstanbul’a gelir. Mehtap’la birbirlerine âşık olurlar. Şarkıcı olma hayalini gerçekleştiren Orhan, bir anda patlar. Her yerde Orhan Gencebay dinlenmektedir fakat halktan yana bir tavır sergileyen Orhan, büyük gazino patronlarının tekliflerini reddeder. Amacı, halk konserleri vermektir ve tehditlere karşı durur.
Film, Halk Konseri sekansı ile sona erer. Zulme boyun eğmeyen Orhan, halkla buluşmasını engellemek isteyen güçler tarafından kırılan ellerini sarar. “Sazım, sözüm halk için, kardeşlik için, insanlık için, garipler için, sevenler için, yeni bir dünya için”  diyerek ölüme meydan okur. Batsın Bu Dünya şarkısını halkı ile beraber coşkuyla söyler.
KIR GÖNLÜNÜN ZİNCİRİNİ
Lüks gazinolar yerine Halk Konseri ısrarında olan Orhan Gencebay’dır, bu filmin de kahramanı. Orhan, lüks yaşama özenen, sınıf atlamak isterken zengin çocuğu Erman’ın tecavüzüne uğrayan ve intihar eden kardeşi Gülcan’ın intikamı için Erman’ın kız kardeşini baştan çıkarır.
FERYADA GÜCÜM YOK
Büyük ve küresel sermaye, mafya, kara para, aşk… Diğer filmlerden farklı, zayıf, ‘olmamış’ bir film. Orhan Gencebay dışında Müjde Ar, Pembe Mutlu, Nuri Alço ve Mete Sezer yer alır filmde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder