15 Haziran
2014
Önceki
yazılarda ayrıntılı söz etmiştik; Lütfi Ö. Akad, Yılmaz Güney’le birlikte
çalıştığı Hudutların Kanunu filminde Anadolu’nun güneydoğu yöresini ve
kaçakçılık konusunu ele alır. Arkasından kan davası temasını işleyen Ana’yı ve
düşman aşiret çatışması içinde gelişen bir aşk öyküsünü anlatan
Kızılırmak-Karakoyun’u çeker. Bu üç film Anadolu Üçlemesi, Vesikalı Yârim,
Kader Böyle İstedi ve Seninle Ölmek filmleri de Kent Üçlemesi olarak
adlandırılır. Göç Üçlemesi de Gelin, Düğün,
Diyet filmlerinden oluşur.
Kadir Kesemen’in yapımcısı olduğu Kızılırmak-Karakoyun filminin müziğini yapan
Orhan Gencebay’dır. Filmdeki şarkıları Sevim Şengül’le birlikte seslendirirler.
Lütfi Akad’ın aynı yıl yönettiği Ana filminin müzik ekibinde de vardır
Gencebay.
1971 yılıdır,
Kadir Kesemen kendi adına Saltuk filmi kurmuştur ve Lütfi Akad’ı görüşmeye
çağırır. Kesemen’in yeni yazıhanesi Yeşilçam Sokağı’ndadır. Akad ofise
girdiğinde biri daha vardır içeride. Kesemen’in “Orhan Bey’i tanıyorsun”
cümlesini “Evet, bana güzel müzikler yaptı” diye yanıtlar. Kadir Kesemen sözü
uzatmaz; “Lütfi Bey bana Orhan Bey’le bir film yapmanızı istiyorum” der. Lütfi
Akad ustanın şaşkınlığına aldırmadan Orhan Gencebay’ın şarkıcılığının
başlangıcında olduğunu, çok tutulduğunu, bu nedenle filmin bu yükselişe ters
düşmemesi tam aksi desteklemesi gerektiğini de ekler sözlerine. Lütfi
Akad, filme nasıl bir senaryo bulacağını düşünürken Kader Böyle İstedi
filminin konusunu farklı bir ortama uyarlayarak çözer sorunu.
Filmin adı Bir
Teselli Ver olur. Daha önce bazı filmlere müzik yapan, bazılarında şarkıları
seslendiren Orhan Gencebay’ın oyuncu olarak yer aldığı ilk filmdir bu. Usta
olarak çalıştığı fabrikanın sahibinin kızıyla iyi ilişkiler kuran, müziğe
tutkun bir gencin öyküsü anlatılır. Bir Teselli Ver ile Gencebay’ın ilk filmini
çeken Lütfi Akad, “Göç dalgası ile genç bir kuşak yükseliyor, bunlar da kendi
müziklerini arıyorlar. İşte Orhan Gencebay’la çalışırken dinleme fırsatı
bulduğum bu müzik o gençlerin aradıklarıyla birebir uyuşan bir müzik oluyor.”
der Işıkla Karanlık Arasında adıyla yayınlanan anılarında.
1950’lerde başlayan kente göç hız kesmeden 70’li yıllara kadar sürmüştür. Göçle
oluşan gecekondulaşmayla yeni mahalleler, yerleşim birimleri, kent içi köyler
yeni oluşumları, toplumsal dönüşümleri de beraberinde getirir. Kentin merkezi,
oluşan yeni gecekondu mahalleleriyle çevreye doğru yayılır yıllar içinde.
Arabesk, Orhan Gencebay’ın müziği ve varoş-gecekondu ilişkisi başka bir
araştırmanın, yazının konusu olabilir. Sanatçının siyasi duruşu ve
iktidarlar-muktedirler karşısındaki tutumları da…
70’li
yıllarda Orhan Gencebay’ın şarkıcı olarak ünü de dinleyeni de buna bağlı olarak
filmleri de artar. Şarkılarının adından, sözlerinden yola çıkarak filmler
yapılır arka arkaya.
ORHAN GENCEBAY VE ŞERİF GÖREN
70’ler toplumsal muhalefetin de yükseldiği yıllardır. Yılmaz Güney’in yolunu
açtığı yeni sinemaya da yansır bu toplumsal hareketlilik ve dönüşümler. Yavuz
Özkan ve Yılmaz Güney’le birlikte çalışan, Erden Kıral, Zeki Ökten, Şerif
Gören, Ali Özgentürk gibi yönetmenler 1970-1983 yılları arasında toplumcu
gerçekçi filmler yaparlar.
Yılmaz Güney’in asistanlığını yaparken Endişe filmini tamamlayarak yönetmenliğe
başlayan Şerif Gören, Endişe’yle yine bir Yılmaz Güney filmi olan Yol arasında
(1974-1981) Köprü, Darbe, Deprem, Taksi Şoförü, Nehir, İstasyon, Derviş Bey,
Gelincik, Evlidir Ne Yapsa Yeridir, Derdim Dünyadan Büyük, Almanya Acı Vatan,
Aşk ve Nefret, Aşkı Ben Mi Yarattım, Kır Gönlünün Zincirini, Feryada Gücüm Yok,
Herhangi Bir Kadın filmlerini çeker.
Adı geçen filmlerin dördü Şerif Gören ve Orhan Gencebay güç birliğiyle isimlerini
Gencebay’ın şarkı adlarından/sözlerinden alan filmlerdir. Toplumsal sorunları
ele alan, içinden arabesk geçen ticari Yeşilçam melodramları, gişe filmleridir.
DERDİM
DÜNYADAN BÜYÜK
Kalabalıklaşan
kentte oluşan konut sorununu çözmek için yükselmeye başlayan apartmanlar aynı
zamanda ‘iyi ve yüksek’ hayat tarzını simgeliyor, sınıf atlamanın
basamaklarından sayılıyordu. Gecekondu mahallelerinin dibinde yükselen
apartmanlar, çarpık kentleşme kadar sınıf farklılıklarını da gösterir.
Derdim
Dünyadan Büyük filmine de yansır bu görüntüler. Orhan, en yakın arkadaşı
Apo’nun kız kardeşi İpek’e olan gizli sevdasını içten içe yaşarken Apo’nun
hapse düşerek kız kardeşini Orhan’a emanet etmesiyle aşkına ‘ağabeylik yaparak,
sahip çıkmak’ zorunda kalır. İpek’i, ülkenin en zenginlerinden Rahmi
Kabancı’nın oğlu Engin’in otomobiline binerken gören Orhan ‘çöker’. İpek’in
derdi aşk değil, yoksulluktur; Engin’i çıkış noktası olarak, kurtuluş olarak
görür. Gecekondululara evlerin yıkımı ile ilgili birer tebligat ulaşır. Yıkım kararının
ardında Rahmi Kabancı vardır.
Filmin,
örgütlü bir toplum karşısında hiçbir gücün duramayacağını gösteren görkemli bir
finali vardır. Orhan, gecekondu yıkımına en önde karşı durur ve iş makinesinin
önüne oturur. Bütün mahalleli de Orhan’a destek vererek arkasında durur,
yıkımcılara karşı etten duvar oluşturur.
AŞKI BEN Mİ
YARATTIM
Orhan kan
davası nedeniyle elinde tahta bavulu ve sazıyla İstanbul’a gelir. Mehtap’la
birbirlerine âşık olurlar. Şarkıcı olma hayalini gerçekleştiren Orhan, bir anda
patlar. Her yerde Orhan Gencebay dinlenmektedir fakat halktan yana bir tavır
sergileyen Orhan, büyük gazino patronlarının tekliflerini reddeder. Amacı, halk
konserleri vermektir ve tehditlere karşı durur.
Film, Halk
Konseri sekansı ile sona erer. Zulme boyun eğmeyen Orhan, halkla buluşmasını
engellemek isteyen güçler tarafından kırılan ellerini sarar. “Sazım, sözüm halk
için, kardeşlik için, insanlık için, garipler için, sevenler için, yeni bir
dünya için” diyerek ölüme meydan okur. Batsın Bu Dünya şarkısını halkı
ile beraber coşkuyla söyler.
KIR GÖNLÜNÜN
ZİNCİRİNİ
Lüks
gazinolar yerine Halk Konseri ısrarında olan Orhan Gencebay’dır, bu filmin de
kahramanı. Orhan, lüks yaşama özenen, sınıf atlamak isterken zengin çocuğu
Erman’ın tecavüzüne uğrayan ve intihar eden kardeşi Gülcan’ın intikamı için
Erman’ın kız kardeşini baştan çıkarır.
FERYADA GÜCÜM
YOK
Büyük ve
küresel sermaye, mafya, kara para, aşk… Diğer filmlerden farklı, zayıf,
‘olmamış’ bir film. Orhan Gencebay dışında Müjde Ar, Pembe Mutlu, Nuri Alço ve
Mete Sezer yer alır filmde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder