17
Kasım 2013
Yeşilçam’ın
hüzün yüzlü ‘komik adamı’ Sami Hazinses’le konuştuğum günlerde Yeşilçam henüz
‘yeniden’ keşfedilmemiş, filmler, oyuncular gündeme gelmemişti. Sami Hazinses,
gerçek adıyla Samuel Uluç Diyarbakır’dan İstanbul’a geldiğinde kimsesi yoktur.
Besteler yapıyordur, Yeşilçam’da bulur kendini. Bir film çekilecektir, yönetmen
Metin Erksan “Bu filme şarkı yapacaksın” der.
“Üç gün var
sahneyi çekeceğiz, şarkı sahnesini. ‘Üç günde şarkı mı yazılırmış’ dedim. ‘Sen
yaparsın’ dedi. ‘Sen yaparsın’ diyor başka bir şey demiyor. O kadar bana
inanmış, o şarkılarımı duyunca. Sezer Sezin geliyor, ‘Sen yaparsın’ diyor,
sarılıyor, öpüyor. Neyse şarkıyı bitirdim, ‘Haydi oku, sahneyi çekelim’ dedi.
‘Haydi, Nebahat abla, Dodge arabana atla/ Dümenimiz yolunda, gazla ablacığım
gazla/ Taksim, Şişli, Sarıyer durmadan hemen gider/ Ablacığım n’olur İstinye’de
duruver/ Saçları dalga dalga, canım Nebahat abla/ Sevgilim İstinye’de gazla
ablacım gazla’. Bunu yazdım okudum bestesiyle beraber, havalara sıçradılar.
Sinemadan seyirciler bu şarkıyı söyleyerek çıkıyorlardı, o kadar çok beğenildi.”
Sami
Hazinses’in sözünü ettiği, ‘müziğini yapıp’ şarkısını bestelediği film Metin
Erksan’ın yönettiği, Sezer Sezin’in de ikinci önemli çıkışını yaptığı 1960
tarihli Şoför Nebahat’tır. Sami Hazinses’ten sonra Sezer Sezin’le de (90’lı
yılların başında) tanışmış, o günlerden bugüne süren bir dostluk bağı,
‘anne-oğul ilişkisi’ oluşturmuştuk. Bizim kuşağın değilse de, bizden
öncekilerin beyazperdede hayranlıkla izlediği, sinemacılar kuşağının ilk büyük
yıldızı her zaman annem kadar yakın oldu.
Sinemamızın,
Damga (1948) ve Vurun Kahpeye (1949) filmiyle başlayan süreçte ilk yıldızlarını
yarattığını söyleyebiliriz. Sezer Sezin, sinemamızın ilk yıldız oyuncularından,
öncü sinemacılarındandır. Tiyatrocuların egemenliğinde olan Muhsin Ertuğrul
dönemi sinemasında oyuncular tiyatrocu, oyunlar tiyatrovaridir. Cahide Sonku bu
dönemin yıldızlarındandır. Sinemacılar kuşağının ilk yıldızı, sinema dilindeki
oyunuyla Sezer Sezin’dir. Birçok sinemacıda onun emeği vardır.
Kendi kendini
yaratan insanlardandır Sezer Sezin. Çok küçük yaşlarda, annesinden habersiz
evden kaçarak Hürriyet Apartmanı ve Yayla Kartalı filmlerinde küçük rollerde
oynar. Yapımcı Necip Erses’in isteğiyle, Köroğlu filminde başrollerden birini
oynar. Damga (1948) filmindeki ilk önemli oyunuyla ünlenir. Filmin bir hafta
salonlarda kalmasını umarlarken, dört hafta gösterilir, kapılarda uzun
kuyruklar oluşur. Arkasından Vurun Kahpeye (1949) filmi ile yıldızlaşır.
Üstelik sadece oyuncu olarak da yer almaz sinemada Sezer Sezin. Oynadığı
filmlerin öykü-senaryo seçiminden, yönetmen seçimine, oyuncuların
belirlenmesine kadar bütün aşamalarında yer alır.
Sezer
Sezin’in, sonraki yıllarda çokça konuşulan ve en çok Ayhan Işık’tan, Türkan
Şoray’dan bildiğimiz “yıldız kanunları, kuralları” vardır. Ayhan Işık, Türkan
Şoray kanunlarını, kurallarını bilenlerin Sezer Sezin kanunlarını, kurallarını
da bilmesi, araştırması gerekir. Yıldız olmanın bütün özelliklerini taşıdığını,
kitleleri salonlara çekmekten aldığı ücrete, ‘kanun’larına, kurallarına kadar
birçok kriteri nasıl uyguladığını o dönemin tanıklıklarından kolayca
öğrenebiliyoruz.
Sezer Sezin
50’li yıllar boyunca sürdürür sinemadaki başarısını. 1960 yılında oynadığı
Şoför Nebahat filmi ile ikinci önemli çıkışını yapar. Şoför Nebahat filmleri
seri olarak çekilir. Önünde uzun kuyruklar oluşan, tıka basa dolu salonlardan
çıkanlar filmdeki şarkıyı söyleyerek çıkıyordur.
Sonrasında
daha çok Neriman Köksal ve Fatma Girik filmlerinde göreceğimiz, erkek
dünyasında tutunmaya çalışan güçlü kadın imajını izleriz Şoför Nebahat’de.
Sonra Fosforlu Cevriye için anlaşma yapar, başka çekimleri de olduğu için
‘çalışma tarihlerini bildirin’ diye hatırlatma çeker, cevap alamaz. Bu arada
haber beklerken başka filmlerde çalışamadığından tazminat davası açar ve
kazanır. Fosforluyu oynaması için tekrar teklif ederler fakat kabul etmez. Rolü
sonra Neriman Köksal oynar.
Metin
Erksan’ın yönettiği, senaryo ekibinde Attila İlhan ve Atıf Yılmaz’ın da olduğu
ilk Şoför Nebahat filmini Süreyya Duru’nun yönettiği Şoför Nebahat Ve
Kızı (1964) ile Şoför Nebahat Bizde Kabahat (1965) izler. Süreyya Duru 1970
yılında bir de Fatma Girik’li bir Şoför Nebahat çeker.
Filmin ilk
sahnesinde beş erkek arasındaki “erkek gibi” kız, hedef yaptıkları kutulara ateş
eder, diğerlerinden daha fazla kutu vurarak gücünü gösterir onlara. Giyim
kuşamıyla, konuşma biçimiyle “erkek gibi” olan bu kız Fosforlu Cevriye’dir.
Neriman
Köksal’ın Fosforlu Cevriye olarak filmi nasıl başlıyorsa, Hatice Kökçü olarak
çocukluğu da öyle başlar. Neriman Köksal, çocukluğunda da yaşıtı komşu kızları
etek giyerken, o yıllarda pek de alışık olunmadığı halde pantolon giyer, topaç
çevirir, erkek çocuklarla bilye ve futbol oynar. Anne baba göçmen. Annesi
Lütfiye Hanım Yugoslavya’da Üsküp şehrinde doğmuştur. Altı aylıkken Türkiye’ye
göçen ailesi İstanbul’a, Rami’ye yerleşir. 1929 yılında Neriman Köksal gelir
dünyaya. Ailenin ilk çocuğudur. Doğduğunda o kadar zayıftır ki leğende
yıkarlarken kemikleri kırılacak diye korkarlar. 15 yaşından sonra fazlaca
serpilip gelişir. Bir yaşına basmamıştır babası öldüğünde. Yo
ksuldur, imkânları yoktur ve Neriman Köksal ilkokuldan sonra okuyamaz.
ksuldur, imkânları yoktur ve Neriman Köksal ilkokuldan sonra okuyamaz.
Bir afet olan
güzel fabrika işçisi Neriman Köksal, Beyoğlu’nda yürüyorken peşinden gelen iki
erkeğe çok sinirlenir ve tersler. Oysa iki erkekten biri hayatını değiştirecek
olan film yönetmeni Çetin Karamanbey’dir. Neriman Köksal’ı çok beğenmiştir ve
“film artisti olur musun?” der. Önceleri itiraz etse de sonunda “olurum”
cevabını verir. Çetin Karamanbey’in yönettiği “Çete” (1950) filminde Rus
Prensesi Nina rolü ile sinemaya adım atar. Ardından Faruk Kenç’in yönettiği
“Hürriyet Şarkısı”nda (1951) oynar. 1953 yılında Lütfi Ö. Akad’ın yönettiği
“Katil” filmindeki rolüyle, hayatı boyunca taşıyacağı ‘vamp, yuva yıkan, hayat
karartan, kötü kadın’ tipinin başarılı bir örneğini verir ve devamı da gelir.
Sezer Sezin, Gülistan Güzey, Muhterem Nur, Belgin Doruk gibi güçlü oyuncuların, starların olduğu bir dönemde asıl çıkışını “Fosforlu Cevriye” (1959) filmiyle gerçekleştirir. Argo konuşan, “erkek gibi kadın” tipini başarıyla canlandıran Neriman Köksal, yuva yıkan kadın imajı gibi, hayatı boyunca “Fosforlu Cevriye” olarak da hatırlanacaktı.
Sezer Sezin, Gülistan Güzey, Muhterem Nur, Belgin Doruk gibi güçlü oyuncuların, starların olduğu bir dönemde asıl çıkışını “Fosforlu Cevriye” (1959) filmiyle gerçekleştirir. Argo konuşan, “erkek gibi kadın” tipini başarıyla canlandıran Neriman Köksal, yuva yıkan kadın imajı gibi, hayatı boyunca “Fosforlu Cevriye” olarak da hatırlanacaktı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder