10 Kasım 2013
CİLALI İBO
Ayral’ın isteğiyle 1944 yılında Şehir Tiyatroları’nın Çocuk Tiyatrosu bölümüne
girer Feridun Karakaya. Muhsin Ertuğrul’un yönettiği “Kızılırmak - Karakoyun”
filminde figüranlık yapar. Lütfi Akad’ın yönettiği “Beyaz Mendil” filmindeki
rolüyle başarılı bir kompozisyon çizer. Oyunu çok beğenilmiştir, “Rüyalarım
gerçek oldu” diye düşünür; fakat aylar geçer kimse yeni bir film ve ‘iyi bir
rol’ için çağırmaz Feridun Karakaya’yı.

Kekeme
ayakkabı boyacısı İbrahim’i, peltek “Cilalı İbo”ya çevirir oyuncu. Kepinin
üstüne yazdığı “Cilalı İbo” yazısına yönetmen Osman Seden şiddetle karşı çıkar
ve bütün ricalarına rağmen silmesini ister. Çekimler başlayınca tam silinmemiş
yazıyı tekrar görünür hale sokar. Osman Seden çok kızsa da yapacak bir şeyi
yoktur artık, film çekilmiştir. Zeki Müren’i izlemek için filme gidenler,
“Cilalı İbo” isimli yeni bir karakteri tanırlar ve çok severler. Son derece
sempatik, sevimli bir halk çocuğudur beyaz perdede izledikleri Cilalı İbo. Film
çok başarılı olmuş, Feridun Karakaya da çok sevilmiştir.
Feridun Karakaya’nın sinema serüveni, çok küçük paralar alarak başladığı figüranlık döneminden sonra, neredeyse dönemin en yüksek paralarını alan Zeki Müren, Ayhan Işık ve Ayşecik gibi oyuncular kadar kazandığı Cilalı İbo filmleriyle sürer böylece.
TURİST ÖMER

Onu en çok
Turist Ömer olarak hatırladık, sevdik. Turist Ömer olarak yamyamların arasına
gitti, boğa güreşçisi oldu, uzayda dolaştı. Ofsayt Osman oldu başka bir zaman
ya da şipşak sokak fotoğrafçısı bestekâr Haşmet Bey olarak çıktı karşımıza.
Ayhan Işık’ın has arkadaşıydı Küçük Hanımefendi serilerinde. Güldürürken
düşündürdü, hüzünlendirdi. Kimi zaman izleyenlerin gözleri kan çanağına döndü
ağlamaktan, kramp girdi çenelerine katıla katıla gülmekten kimi zaman. Sadri
Alışık sanki izlediğimiz o filmlerin oyuncusu değil, mahallemizin en ‘güzel’,
en bizden abisiydi.
İlk filmi
Faruk Kenç’in yönettiği “Günahsızlar”dır. 1946 yılında askere gider. Orada
tanıdığı disiplinsizlikten sürekli askerliği uzayan Ahmet Güzelce adlı bir
asker vardır. Ne selamını doğru veriyor ne de künyesini doğru okuyordur. Turist
Ömer filmleri başlayınca asker arkadaşının hareketlerini ve selamını kullanmaya
başlar.
“Turist Ömer
Dümenciler Kralı” (1965), “Turist Ömer Almanya’da” (1966), “Turist Ömer
Arabistan’da” (1969), “Turist Ömer Yamyamlar Arasında” (1970), “Turist Ömer
Boğa Güreşçisi” (1971) ve “Turist Ömer Uzay Yolunda” (1973) filmleriyle sürer
seri…
“Ah Güzel İstanbul”, “Küçük Hanımefendi”, “Şakayla Karışık”, “Turist Ömer”, “Helal Olsun Ali Abi” gibi onlarca filmde oynamış sevilen bir aktör olmuştur Sadri Alışık.
“Ah Güzel İstanbul”, “Küçük Hanımefendi”, “Şakayla Karışık”, “Turist Ömer”, “Helal Olsun Ali Abi” gibi onlarca filmde oynamış sevilen bir aktör olmuştur Sadri Alışık.
‘YEŞŞEE…
ABİDİK GUBİDİK’ YA DA ADANALI TAYFUR

“Öztürk,
‘Yaman Gazeteci’ adlı bir filmde oynuyordu. Onunla konuşmam için beni
çağırdılar, gittim. Seslendireceğim parçalara baktım. Öztürk’ün oyunu bana komik
bir kişi olabilir gibi geldi ve ben de rolünü iyice komikleştirdim. Örneğin
patron sözcüğünü ‘patrön’, evet sözlerini ‘bittabi’ yaptım. İşte Öztürk böyle
başladı sinemada komik olmaya. (…) Bir filminde şoförlerin ağzında dolaşan,
henüz herkesin dikkatini çekmemiş ‘yeşşeee’ sözcüğünü kullandım. Ama birkaç
yerde ve tam şoför ağzıyla, genizden ‘yeşşeeee’ diye uzatarak. İşte bu
‘yeşşeee’den sonradır ki Öztürk ününün doruğuna çıktı. Giderek şapka şepke, ana
ene, baba bebe, tamam temem olunca daha çok çocuklar bu sözcükleri kullanarak
büyüklerini alaya almaya başladılar. Bu tuhaflıklara mangıraj, kelaj gibi
sonlarına eklenmiş (j) Fransız dilini çağrıştıran uyduruk sözcükler de
kullanılınca büyük küçük Öztürk’ün ağzıyla konuşmaya başladı.”
Evet, Osman
Seden’in “Ne Şeker Şey” filminde Tayfur rolündeyken “yeşşeee” sözcüğü ilgi
çeker. Seden Cilalı İbo’nun ardından bu kez de Adanalı Tayfur tiplemesi için
kollarını sıvar.
Aynı yıl “Yaralı Aslan” ve “Sayın Bayan” filmlerinde de Tayfur olarak izleriz Serengil’i. Bu filmlerin senaryo yazarı ve yapımcısı Osman F. Seden’dir ve Öztürk Serengil Tayfur’luğa ısınmış, seyirci de bu yeni tipi sevmiştir. Bu kez Osman Seden senaryosunu yazdığı ve Öztürk Serengil’in Tayfur olarak başrole çıktığı “Adanalı Tayfur” filmini kendi firması adına Zafer Davutoğlu’na çektirir.
Aynı yıl “Yaralı Aslan” ve “Sayın Bayan” filmlerinde de Tayfur olarak izleriz Serengil’i. Bu filmlerin senaryo yazarı ve yapımcısı Osman F. Seden’dir ve Öztürk Serengil Tayfur’luğa ısınmış, seyirci de bu yeni tipi sevmiştir. Bu kez Osman Seden senaryosunu yazdığı ve Öztürk Serengil’in Tayfur olarak başrole çıktığı “Adanalı Tayfur” filmini kendi firması adına Zafer Davutoğlu’na çektirir.
“Temem Bilakis”, “Abidik Gubidik” ve “Şepkemin Altındayım” gibi Mücap
Ofluoğlu’nun seslendirme başarısından doğan, Öztürk Serengil’le özdeşleşen
sözcüklere dayalı filmler de yapan Serengil 60’lardan sonra tüm sinema hayatı
boyunca en çok Tayfur olarak anımsanır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder